meanwhile, in the meantime

listen to the pronunciation of meanwhile, in the meantime
English - Turkish

Definition of meanwhile, in the meantime in English Turkish dictionary

interim
{i} geçici şey
in the meantime
bu süre içinde
in the meantime
bununla birlikte
interim
boşluk
interim
(Ticaret) henüz kesinleşmemiş olan
interim
(Ticaret) iki dönem arasında bulunan
interim
(Spor) geçiş dönemi
interim
(Ticaret) geçici bilanço
in the meantime
bu arada

Öyleyse, bu arada ne yaparız? - So, what do we do in the meantime?

Bu arada ne yapmalıyım? - What should I do in the meantime?

interim
geçici

Tom geçici müdür olarak görev yapıyor. - Tom is serving as interim director.

interim
ara

Ara sıra lütfen tüm iletileri Tom'a gönderin. - In the interim, please send all communications to Tom.

interim
(zaman) aralık
interim
aralık
in the meantime
iken
in the meantime
o/bu arada, o/bu süre içinde
in the meantime
o arada
interim
(Avrupa Birliği) geçici, muvakkat
interim
aradaki zaman müd- detince
interim
(Mukavele) geçici, aralık, fasıla (zaman)
interim
in the interim aradaki zamanda
interim
{i} aralık, ara, fasıla
interim
ad interim muvakkaten
English - English
interim
in the meantime
until then, meanwhile
in the meantime
during the intervening time; "meanwhile I will not think about the problem"; "meantime he was attentive to his other interests"; "in the meantime the police were notified"
in the meantime
ad interim
meanwhile, in the meantime
Favorites