Turkish - English
Definition of matara in Turkish English dictionary
- canteen
You should take a canteen full of water with you.
-Yanına bir matara dolusu su almalısın.
Tom handed Mary his canteen and she took a drink.
-Tom Mary'ye matarasını uzattı ve o bir içki aldı.
- water bottle
- flask, canteen, water bottle
- (metalor plastic) canteen or flask; leather flask
- termos matara
- (Askeri) thermosflash
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of matara in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) Askerlerin kullandığı üzeri aba ve çeşitli kumaşlarla kaplı madeni su şişesi veya yolculukta kullanılan deriden yapılmış su kabı
- Yolculukta veya askerlikte kullanılan, boyna veya bele asılı olarak taşınan, genellikle aba veya deri kaplı, metal su kabı
- Askerin su kabı
- Belde taşınan su kabı
- Yolculukta ya da askerlikte kullanılan, boyna ya da bele asılı olarak taşınan, genellikle aba ya da deri kaplı su kabı
- mithara