Bir erkek timsah bir dişi köpeği yedi.
- Ein männliches Krokodil fraß eine Hündin.
Üç tane köpeğim var; birisi erkek, diğerleri dişi.
- Ich habe drei Hunde; einer ist männlich und die anderen sind weiblich.
Bazı insanlar, Japonya'nın erkek egemen bir toplum olduğunu söylüyorlar.
- Some people say Japan is a male-dominated society.
Yetişkin Japon erkeklerinin yüzde altmışı düzenli olarak alkollü içecekler içerler.
- Sixty percent of Japanese adult males drink alcoholic beverages on a regular basis.
Onun bir erkek mi yoksa bir bayan mı olduğundan emin değilim.
- I'm not sure if it's a male or a female.
Bir erkek ikizin bir bayan balıkla geçineceğini düşünüyor musun?
- Do you think a male Gemini would get on well with a female Pisces?
O, kocasından nefret etti.
- She hated her husband.
Bana öyle geliyor ki kocam beni arkadaşımla aldatıyor.Ona söylemek istiyorum:Sen kedi çalıyorsun!.
- It appears that my husband is cheating on me with my friend. I want to tell her: You thieving cat!.
Tom'un eşi Mary'nin eşini tanımıyor.
- Tom's wife doesn't know Mary's husband.
Tom Mary'nin önceki eşidir.
- Tom is Mary's former husband.