Turkish - English
Definition of mürekkeple in Turkish English dictionary
- in ink
You must write your name in ink.
-Adını mürekkeple yazmalısın.
She was asked to write her name in ink.
-Adını mürekkeple yazması istenildi.
- mürekkeple çizilmiş
- pen and ink
- mürekkeple üzerinden geçmek
- ink
- mürekkep
- ink
Please replace the empty ink cartridge in the printer.
-Yazıcının boş mürekkep kartuşunu lütfen değiştir.
This paper does not absorb ink.
-Bu kağıt mürekkep emmez.
- mürekkep
- complex
- mürekkep
- consisted of
- mürekkep
- to ink
- mürekkep
- ink; consisted of compound
- mürekkep
- composite
- mürekkeplemek
- to smear ink on; to get ink on; to blot (something) with ink
- mürekkeplemek
- ink
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of mürekkeple in Turkish Turkish dictionary
- MÜREKKEP
- (Hukuk) Oluşan, oluşmuş; birleşmiş, biraraya gelmiş
- Mürekkep
- hibr
- mürekkep
- Yazı yazmak, desen çizmek veya basmak için kullanılan, türlü renklerde sıvı madde
- mürekkep
- Birleşmiş, birleşik. -den oluşmuş, -den olma: "Emri altında altışar kişiden mürekkep iki kıta vardı."- R. H. Karay
- mürekkep
- Bileşik
- mürekkep
- Birleşmiş, birleşik
- mürekkep
- Yazı yazmak, desen çizmek veya basmak için kullanılan, türlü renklerde sıvı madde: "Delikanlının elinden yere kocaman bir mürekkep şişesi düşüp patladı."- R. N. Güntekin
- mürekkeplemek
- Mürekkep sürmek, mürekkep dökerek veya damlatarak bir yüzeyi lekelemek
Related Terms
mürekkeple
Hyphenation
mü·rek·kep·leResimler
History
Favorites