Search
Translation
Games
Programs
Sign up
Log In
Settings
Blog
About Us
Contact us
Account
Log In
Sign up
Settings
English
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
Online English Turkish and Multilingual Dictionary 20+ million words and idioms.
mêş
Turkish - English
Definition of
mêş
in Turkish English dictionary
Related Terms
meş
(Gıda)
mesh
Turkish - Turkish
Definition of
mêş
in Turkish Turkish dictionary
Related Terms
meş
Kanamayı durdurmak ya da bir irini boşaltmak için yaranın içine sokulan gazlı bez
MEŞ'
(Osmanlı Dönemi)
Toplamak, cem'etmek. Davar sağmak
MEŞ'
(Osmanlı Dönemi)
Kesbetmek, kazanmak
MEŞ'AB
(Osmanlı Dönemi)
Yol, tarik
MEŞ'ALE
(Osmanlı Dönemi)
Aydınlatıcı âlet. Lâmba, kandil. Ucunda ateş yanan değnek
MEŞ'ALKEŞ
(Osmanlı Dönemi)
f. Meş'aleci
MEŞ'AR
(Osmanlı Dönemi)
(C: Meşâır) Bilecek yer.Hasse. Duygu
MEŞ'AR
(Osmanlı Dönemi)
Hacıların ziyaret ettikleri yerler
MEŞ'EME
(Osmanlı Dönemi)
Kötü. Uğursuz
MEŞ'EME
(Osmanlı Dönemi)
Sol taraf. Sol
MEŞ'UM
(Osmanlı Dönemi)
Kötü. Uğursuz. Bedbaht
MEŞ'UMÂNE
(Osmanlı Dönemi)
f. Kötü bir şekilde. Bedbahtcasına
MEŞ'UN
(Osmanlı Dönemi)
Dağınık saç
MEŞ'UR
(Osmanlı Dönemi)
Tanımak
MEŞ'UR
(Osmanlı Dönemi)
Şuurlu. Kendini bilen
MEŞ'UR
(Osmanlı Dönemi)
Bir şeyi iyice idrak eylemek
MEŞ'URAT
(Osmanlı Dönemi)
(Meş'ur. C.) şuur hâlinde geçmiş şeyler
meş'um
(Osmanlı Dönemi)
uğursuz, kötü
A'MEŞ
(Osmanlı Dönemi)
Tomlaç gözl
A'MEŞ
(Osmanlı Dönemi)
Gözünün yaşı durmayıp akan
mêş
Resimler
Google Resimler
Bing Resimler
History
mêş
More...
Clear
Favorites
More...
Clear