English - Turkish
Definition of low-priced in English Turkish dictionary
- düşük fiyatlı
- (Ticaret) ucuz
- inexpensive
- {s} ucuz, pahalı olmayan; masrafı az
- inexpensive
- (Ticaret) pahalı olmayan
Biz pahalı olmayan bir otelde kaldık.
-We stayed at an inexpensive hotel.
Pahalı, her zaman pahalı olmayandan daha iyi değildir.
-Expensive is not always better than inexpensive.
- low price
- ucuz fiyat
- inexpensive
- ucuz
Dört gece için sahip olduğunuz en ucuz odayı istiyorum.
-I'd like the most inexpensive room you have for four nights.
Tom onun mahallesinde yaşayan çocuklara vermek için bir sürü ucuz kameralar aldı.
-Tom bought a bunch of inexpensive cameras to give to children who lived in his neighborhood.
- inexpensive
- {s} masrafsız
- inexpensive
- inexpensivelyucuza
- low price
- düşük fiyat
Genellikle çok düşük fiyatlarla satılıyor.
-It generally sells at very low prices.
Related Terms
English - English
Definition of low-priced in English English dictionary
- having a low price; cheap
- low-cost: that you have the financial means for; "low-cost housing"
- inexpensive
- low price
- inexpensive