loose change

listen to the pronunciation of loose change
English - Turkish
bozuk para

Öğrencilerimizin deprem kurbanlarının refahına katkıda bulunmaları için bize izin verin; cebimizdeki bozuk paralar bile bir yere kadar yeterli olacaktır. - Let us students contribute to the welfare of the victims of the earthquake; even loose change will go a long way.

Bozuk paramı genellikle masamın çekmecesine atarım. - I usually toss my loose change into my desk drawer.

madeni paralar
shrapnel
şarapnel

Dedemin göğsünde bir şarapnel parçası var. - My grandfather has a piece of shrapnel in his chest.

shrapnel
(Askeri) ŞARAPNEL: Dipteki bir barut hakkı ile etrafa saçılan küçük kurşun misketleri havai ve irtihakı ile ateşlenen topçu mermisi. Bunlar artık kullanılmamaktadır
shrapnel
{i} bomba parçası
shrapnel
i., ask. şarapnel
English - English
loose change
Favorites