liquid fat

listen to the pronunciation of liquid fat
English - Turkish

Definition of liquid fat in English Turkish dictionary

oil
yağ

Bir şişe salata yağı aldım. - I bought a bottle of salad oil.

Su ve yağ birbirine karışmaz. - Oil and water don't blend.

oil
zeytinyağı

Salata; zeytinyağı, kızarmış ekmek parçaları ve fındık olmadan eksiktir. - The salad is incomplete without olive oil, croutons and nuts.

O, kirpiklerine niçin zeytinyağı uyguluyor? - Why does she apply olive oil on her lashes?

oil
küspe
oil
yağ sürmek
oil
petrol

Jeologlar çiftliğimizde petrol için araştırma yaptılar. - The geologists explored for oil on our farm.

Ben bir petrol şirketi için çalışıyorum. - I work for an oil company.

oil
{f} yağ çekmek
oil
oil cake keten veya pamuk tohumunun posası
oil
{i} yağ,yağ
oil
yağ gibi şey
oil
{f} yağcılık yapmak
oil
oil field petrol sahası
oil
oil color yağlıboya
oil
{i} gaz

Hidroelektrik yenilenebilir bir kaynaktır ama petrol, kömür ve doğal gaz değil. - Hydropower is a renewable resource, but oil, coal and natural gas are not.

Gaz lambasının altı her zaman karanlıktır. - It is always dark beneath the oil lamp.

oil
oil lamp yağ lambası
oil
{f} yağ çekmek, pohpohlamak
oil
{f} yağlamak
oil
{i} yağcılık yapma
oil
{i} yağlıboya

Karakalem çizimi yağlıboyadan daha kolay, ama ikisi de düşündüğümden daha zor. - Charcoal drawing is easier than oil painting, but both are harder than I thought.

English - English
oil
a liquid fat
oil
liquid fats
lipids
liquid fat

    Hyphenation

    liq·uid fat

    Turkish pronunciation

    lîkwıd fät

    Pronunciation

    /ˈləkwəd ˈfat/ /ˈlɪkwəd ˈfæt/
Favorites