limited to a particular antibody or antigen

listen to the pronunciation of limited to a particular antibody or antigen
English - Turkish

Definition of limited to a particular antibody or antigen in English Turkish dictionary

specific
özel

Keşke daha özel olabilsem. - I wish I could be more specific.

Özellikli bilgi istiyorum. - I want specific information.

specific
(Mühendislik) özgül
specific
belirli

Köpeğinizi her gün belirli bir zamanda beslemenin en iyisi olduğunu duydum. - I've heard that it is best to always feed your dog at a specific time every day.

Bizim masumiyetinle ilgili belirli bir kanıtımız var. - We have specific proof of your innocence.

specific
{s} spesifik

Biraz daha spesifik olabilir misin? - Can you be a little more specific?

Daha spesifik olmak için sana ihtiyacım olacak. - I'm going to need you to be more specific.

specific
{s} özellikli

Özellikli bilgi istiyorum. - I want specific information.

specific
(Tıp) özgün
specific
bir türe özgü
specific
kesin
specific
(Tıp) Türe ait
specific
(sıfat) spesifik, özel, belli, belirli, kendine özgü, özellikli, özgül, kesin
specific
(Tıp) Bir hastalığa mahsus olan
specific
tedavi edici tıb
specific
öze

Özellikli bilgi istiyorum. - I want specific information.

Konferansçı genel olarak Amerikan edebiyatı ve özellikle Faulkner hakkında konuştu. - The lecturer spoke generally about American literature and specifically about Faulkner.

specific
ağırlık ve miktara göre alınan gümrük vergisine ait
specific
belirli bir mikroptan husule gelen
specific
(isim) özel ilaç, özel amaçlı ilaç
specific
{s} fiz., kim. özgül
specific
özgü, belirli
English - English
specific
limited to a particular antibody or antigen

    Hyphenation

    li·mi·ted to a par·ti·cu·lar an·ti·bo·dy or an·ti·gen

    Turkish pronunciation

    lîmıtıd tı ı pırtîkyılır äntibädi ır äntıcın

    Pronunciation

    /ˈləmətəd tə ə pərˈtəkyələr ˈantēˌbädē ər ˈantəʤən/ /ˈlɪmətəd tə ə pɜrˈtɪkjəlɜr ˈæntiːˌbɑːdiː ɜr ˈæntəʤən/
Favorites