öze

listen to the pronunciation of öze
Turkish - English
phil. peculiar to, restricted to
peculiar to, proper to
(Gıda) loop
specific

When I was little, my grandmother would put out a small bowl of milk specifically for hedgehogs. - Ben küçükken, anneannem özellikle kirpi için küçük bir kase süt koyardı.

I want specific information. - Özellikli bilgi istiyorum.

öze dönüşlü
reflexive
Turkish - Turkish
Bir türde veya bireyde bulunan, aynı cinsten başka hiçbir türde veya bireyde rastlanılmayan, has
Türde ya da bireyde bulunan
Bir türde ya da bireyde bulunan, aynı cinsten başka hiçbir türde ya da bireyde rastlanılmayan
Has, mahsus
öze
Favorites