English - Turkish
Definition of likewise, also, further in English Turkish dictionary
- moreover
- dahası
O gün soğuktu ve dahası yağmur başlamıştı.
-It was cold that day, and moreover it began to rain.
O başka bir yerde yaşıyor ve dahası, onu görmek istiyor gibi hissetmiyorum.
-He lives elsewhere and, moreover, I don't feel like seeing him.
- moreover
- bir de
- moreover
- buna ek olarak
- moreover
- kaldı ki
- moreover
- bundan başka
- moreover
- üstelik
Onun evi çok küçük ve üstelik çok eski.
-His house is small and moreover it's old.
Ev iyi görünüyordu, üstelik fiyat en uygundu.
-The house looked good; moreover, the price was right.
- moreover
- zaten
- moreover
- diğer taraftan
- moreover
- z. bundan başka, ayrıca, üstelik
- moreover
- bundan fazla
Related Terms
English - English
Definition of likewise, also, further in English English dictionary
- {a} moreover
likewise, also, further
Hyphenation
likewise, also, fur·therPronunciation
Resimler
History
Favorites