liebhaber

listen to the pronunciation of liebhaber
English - Turkish

Definition of liebhaber in English Turkish dictionary

addict
{i} bağımlı

Mrs. Smith in televizyon bağımlısı olduğunu söyleyebilirsin. - You could say that Mrs. Smith is a television addict.

Amerika daki çoğu suçlu uyuşturucuya bağımlıdır. - Many criminals in America are addicted to drugs.

addict
bağımlılık yapmak
addict
(Tıp) addikt
addict
tiryaki
addict
müptelâ kimse
addict
alışık,müptela
addict
alışkanlık husule getiren
addict
{f} bağımlısı olmak
addict
bağımlı ol

Bayan Smith'in TV'ye bağımlı olduğunu söylemek bir abartı değil. - It's not an exaggeration to say that Mrs. Smith is addicted to TV.

Masajlarıma tamamen bağımlı olacaksın. - You'll become totally addicted to my massages.

addict
düşkün olmak addictive tiryaki eden
addict
kendini vermek
addict
bir şeye düşkün kimse
addict
(Tıp) Bir itiyada düşkün, tiryaki (özellikle alkol, ilaç veya uyuşturucu madde müptelası)
addict
be addicted to alışmak
addict
(fiil) alıştırmak, alışmak, bağımlısı olmak, tiryaki olmak
addict
{i} düşkün

Sami sosyal medyaya düşkündü. - Sami was addicted to social media.

Tom çikolatalı kurabiyelere düşkündür. - Tom is addicted to chocolate cookies.

addict
(isim) bağımlı, tiryaki; düşkün, meraklı
addict
tiryakisi olmak
addict
{f} alışmak