Seviyemi yükseltmek için çaba sarfettim.
 - I made efforts to improve my grades.
Sadece sıkı çalışırsanız, seviyeleriniz çok gelişecek.
 - If you just work hard, your grades will improve a lot.
Bu tekne üstün kaliteli alüminyum ve yüksek güçlü demir ile yapılır.
 - This boat is made with high grade aluminum and high strength iron.
Sürücü direksiyonu sağa kırdı.
 - The driver turned the wheel to the right.
Anahtarı sağa doğru dönder.
 - Turn the key to the right.
Öğretmen onun itibarsız araştırmasıyla ilgili raporuna dayandırarak ona başarısız notu verdi.
 - The teacher gave him a failing grade for basing his report on discredited research.
Aldığı notlardan utandı.
 - He was ashamed of the grades he got.