English - Turkish
Definition of leisure time, available time in English Turkish dictionary
- spare time
- zaman ayırmak
Zaman ayırmak için ne yapmalıyım?
-What should I do in order to spare time?
- spare time
- vakit ayırmak
- spare time
- boş zaman
Babam boş zamanında sık sık polisiye hikayeler okur.
-Father would often read detective stories in his spare time.
Boş zamanımda Tatoeba'da cümle çeviririm.
-I translate sentences on Tatoeba in my spare time.
- spare time
- boş vakit
Tom'un boş vakitlerinde ne yaptığını biliyor musunuz?
-Do you know what Tom does in his spare time?
Related Terms
English - English
Definition of leisure time, available time in English English dictionary
- spare time
leisure time, available time
Hyphenation
lei·sure time, a·vail·a·ble timePronunciation
Resimler
History
Favorites