Aydın ve ilerici bir hayat sürdürebilmek için en önemli şartlardan biri: yaşamak ve yaşama izin vermek.
- Eine der wichtigsten Voraussetzungen, um ein fortschrittliches, zivilisiertes Leben zu führen: leben und leben lassen.
Mary, arkadaşlarıyla dışarı çıkmasına izin vermeleri için annesini ve babasını zorladı.
- Mary drängte ihre Eltern dazu, sie mit ihren Freunden ausgehen zu lassen.
Mary, arkadaşlarıyla dışarı çıkmasına izin vermeleri için annesini ve babasını zorladı.
- Mary drängte ihre Eltern dazu, sie mit ihren Freunden ausgehen zu lassen.
Aydın ve ilerici bir hayat sürdürebilmek için en önemli şartlardan biri: yaşamak ve yaşama izin vermek.
- Eine der wichtigsten Voraussetzungen, um ein fortschrittliches, zivilisiertes Leben zu führen: leben und leben lassen.
Biraz temiz havanın girmesine izin vermek için pencereyi açtım.
- I opened the window to let in some fresh air.
Tom'un kazanmasına izin vermek zorunda kaldım.
- I had to let Tom win.
Seni işinden engellememe izin verme.
- Don't let me keep you from your work.
Bunun çalışmalarınıza engel olmasına izin vermeyin.
- Don't let this interfere with your studies.
Onu sıkıca tuttu ve hiç bırakmak istemedi.
- She held him tightly and never wanted to let go.
Tom Mary'nin elini bırakmak istemedi.
- Tom never wanted to let go of Mary's hand.
Tom Mary'nin onu öpmesine izin vermek niyetinde değildi.
- Tom didn't intend to let Mary kiss him.
Onların geçmesine izin vermek için kenarda durdum.
- I stood aside to let them pass.
Dün eski bir arkadaştan bir mektup aldım.
- I got a letter from an old friend yesterday.
Tanıştığımızdan beri uzun zaman oldu, bir ya da iki içki içelim ve iyi eski günlerden konuşalım.
- It's been so long since we've met, let's have a drink or two and talk about the good old days.
Let me help you with your baggage.
- Lassen Sie mich Ihnen mit dem Gepäck helfen.
Jimmy tried to cajole his parents into letting him drive across the country with his friends.
- Jimmy versuchte, seine Eltern dazu zu kriegen, ihn mit seinen Freunden quer durch das Land fahren zu lassen.