English - Turkish
Definition of langsam , langsame in English Turkish dictionary
- slowly
- yavaş yavaş
Balon yavaş yavaş indi.
-The balloon descended slowly.
Kağıt uçak yavaş yavaş yere düştü.
-The paper plane fell slowly to earth.
- slowly
- yavaşça
O, basamakları yavaşça tırmandı.
-He went up the steps slowly.
Mary Japonjayı yavaşça konuştu.
-Mary spoke Japanese slowly.
- slowly
- hafif hafif
- slowly
- aheste aheste
- slowly
- aheste beste
- slowly
- aheste
- slowly
- ılgıt ılgıt
- slowly
- için için
- slowly
- ufak ufak
- slowly
- ağır
- slowly
- ağır ağır
- tardily
- gecikerek
Related Terms
langsam , langsame
Resimler
History
Favorites