Definition of lacking sensation; inanimate; destitute of consciousness; insensate in English Turkish dictionary
- stupid
- {s} aptalca
Neden böyle aptalca bir şey söyledin?
-Why did you say such a stupid thing?
Onunla konuşmaya çalıştığımda, ben her zaman kekelemekten ya da aptalca bir şey yapmaktan daha fazlasını yapamayacak kadar kendimi çok utangaç buldum.
-When I tried to speak to her, I always found myself too shy to do more than stammer or say something stupid.
- stupid
- aptal
Ona inanman aptallıktır.
-It is stupid of you to believe in him.
Son kocam gerçekten aptaldı.
-My last husband was really stupid.
- stupid
- salak
Salakça bir hata yaptım.
-I made a stupid mistake.
İnanılamayacak kadar salaksın.
-You're unbelievably stupid.
- stupid
- ahmak
Onu yapmak ahmaklıktı.
-Doing that was stupid.
Ergenler birçok ahmakça şeyler yaparlar.
-Teenagers do a lot of stupid things.
- stupid
- {s} aptal, kalın kafalı, ahmak, budala, enayi, dangalak
- stupid
- enayi
- stupid
- {s} saçma
- stupid
- şaşkın
- stupid
- anlayışsız
- stupid
- sersem
- stupid
- hışır
- stupid
- hırt
- stupid
- kakavan
- stupid
- habeci
- stupid
- alık salık
- stupid
- saloz
- stupid
- dilgoz
- stupid
- kaz kafalı
- stupid
- (sıfat) aptal, beyinsiz, kafasız, sersem, salak, saçma, aptalca
Related Terms
Definition of lacking sensation; inanimate; destitute of consciousness; insensate in English English dictionary
- stupid
Were it not for , the whole wou'd be one great stupid inanimate mass.