Turkish - English
Definition of kutsama in Turkish English dictionary
- consecration
- blessing
- blessing, sanctification, benediction
- sanctification
- sanctification; hallowing; consecration; blessing
- benediction
- benison
- beatification
- reconsecration
- churching
- kutsamak
- {f} bless
- kutsamak
- {f} consecrate
- kutsama duası
- benediction
- kutsama töreni
- consecration
- kutsa
- beatify
- kutsamak
- blest
- kutsa
- {f} consecrate
- kutsa
- {f} blessed
She kissed her little daughter on the forehead, blessed her, and shortly after died.
-O küçük kızını alnından öptü, onu kutsadı ve kısa bir süre sonra öldü.
The priest blessed the children.
-Papaz çocukları kutsadı.
- kutsa
- {f} blessing
- kutsa
- consecrete
- kutsa
- {f} beatified
- kutsa
- bless
She kissed her little daughter on the forehead, blessed her, and shortly after died.
-O küçük kızını alnından öptü, onu kutsadı ve kısa bir süre sonra öldü.
Despite his weak faith, the priest blessed him.
-Zayıf imanına rağmen, rahip onu kutsadı.
- kutsa
- {f} blest
- kilise kutsama töreni
- encaenia
- kutsa
- sanctify
- kutsa
- churching
- kutsa
- hallow
Our Father in heaven, hallowed be your name.
-Göklerdeki Babamız, adın kutsal kılınsın.
- kutsa
- consecrated
- kutsamak
- hallow
- kutsamak
- canonize
- kutsamak
- revere
- kutsamak
- to sanctify; to hallow; to consecrate; to bless
- kutsamak
- sanctify
- kutsamak
- to bless, to sanctify, to consecrate, to hallow
- son nefeste yapılan kutsama
- last rites
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of kutsama in Turkish Turkish dictionary
- Kutsamak işi, takdis
- kutsamak
- Kutluluk dilemek, takdis etmek
- kutsamak
- Kutsallaştırmak
Related Terms
kutsama
Hyphenation
kut·sa·maResimler
History
Favorites