Definition of kupa in Turkish English dictionary
- cup
The Jabulani is the official match ball of the 2010 FIFA World Cup.
- Jabulani, 2010 FIFA Dünya Kupası'nın resmi maç topudur.
In 1958, Brazil won its first World Cup victory.
- 1958'de, Brezilya ilk Dünya Kupası zaferini kazandı.
- hearts
I've got a queen of hearts.
- Benim bir kupa kızım var.
I've got the jack of hearts.
- Bende kupa valesi var.
- heart
I've got a queen of hearts.
- Benim bir kupa kızım var.
I've got the jack of hearts.
- Bende kupa valesi var.
- mug
Tom stared at his coffee mug.
- Tom kahve kupasına baktı.
Tom's coffee mug is next to Mary's.
- Tom'un kahve kupası Mary'ninkinin yanında.
- metal cup
- brougham
- chalice
- Trophy
There was a bowling trophy on the shelf above Tom's desk.
- Tom'un masasının üstündeki rafta bir bovling kupası vardı.
I could not but cheer when my friend was handed the trophy.
- Arkadaşıma kupa verildiği zaman sevinçle bağırmaktan başka bir şey yapamadım.
- playing cards (a) heart
- (metal) drinking cup or vase
- brougham, coupé
- cup (given as a prize), loving cup
- goblet
- pot
Tom picked up the pot of coffee and refilled his and Mary's cups.
- Tom kahve demliğini aldı ve kendisinin ve Mary'nin kupalarını yeniden doldurdu.
- plate
- coupe
- {i} urn
- kupa (takımyıldızı)
- (Astronomi) crater
- kupa altlığı
- saucerful
- kupa arabası
- brougham
- kupa galibi
- cup winner
- kupa için yarışma
- plating
- kupa kazanmak
- win a cup
- kupa kızı
- queen of hearts
- kupa şeklinde oluşum
- (Hayvan Bilim, Zooloji) acetabula
- kahverengi kupa
- brown cup
