Turkish - English
Definition of kulesi in Turkish English dictionary
- (Otomotiv) antenna mast
- kule
- tower
They wanted a wedding picture in front of the Eiffel Tower.
-Eyfel Kulesi'nin önünde bir düğün resmi istediler.
The cranes tend to make their nests in the bell towers of churches.
-Turnalar yuvalarını kilisenin çan kulelerine yapmaya eğilimliler.
- kumanda kulesi
- signal tower
- kumanda kulesi
- (Havacılık) control tower
- kuyu kulesi
- (İnşaat) gallows frame
- kuyu kulesi
- (Madencilik) headframe
- kumanda kulesi
- conning tower
- kurutma kulesi
- drying tower
- kuyu açma kulesi
- drilling tower
- kuyu açma kulesi
- sinking tower
- kuyu kulesi
- gallows frame, hoist frame
- kule
- {i} steeple
- saat kulesi
- clock tower
Tom looked at the clock tower.
-Tom saat kulesine baktı.
- eyfel kulesi
- tour eiffel
- fener kulesi
- light house
- kilise kulesi
- spire
- komutan kulesi
- (Askeri) cupola
- kule
- (Askeri) top turret
- kule
- pinnacle
- kule
- (Askeri) mast
- kule
- spire
- kız kulesi
- the maiden's tower
There's no doubt that the Maiden's Tower is a symbol of Istanbul, Turkey.
-Hiç şüphe yok ki Kız Kulesi İstanbul'un simgelerinden birisidir.
- meydan kontrol kulesi
- (Askeri,Havacılık) aerodrome control tower
- petrol sondaj kulesi
- derrick
- su kulesi
- water-tower
- eyfel kulesi
- (Mimarlık) Eiffel Tower
The Eiffel Tower is in the same city as the Louvre Museum.
-Eyfel Kulesi, Louvre Müzesi ile aynı şehirdedir.
How far away is the Eiffel Tower?
-Eyfel kulesi ne kadar uzakta?
- galata kulesi
- The Galata Tower (Turkish: Galata Kulesi), also called Christea Turris (Tower of Christ) by the Genoese and Megalos Pyrgos (The Great Tower) by the Byzantines, is located in Istanbul, Turkey, to the north of the Golden Horn. One of the city's most striking landmarks, it is a huge, cone-capped cylinder that dominates the skyline on the Galata side of the Golden Horn. The tower was built as Christea Turris in 1348 during an expansion of the Genoese colony in Constantinople. It was the apex of the fortifications surrounding the Genoese citadel of Galata. The current tower should not be confused with the old Tower of Galata, an original Byzantine tower, named Megalos Pyrgos, which controlled the northern end of the massive sea chain that closed the entrance of the Golden Horn. This tower was on a different site and was largely destroyed during the Fourth Crusade in 1204
- insan kulesi
- Human tower
- karşı ağırlık kulesi
- (İnşaat) Counterweight tower
- kız kulesi
- Maiden's Tower (Turkish: Kız Kulesi), also known in the ancient Greek and medieval Byzantine periods as Leander's Tower (Tower of Leandros), sits on a small islet located in the Bosphorus strait off the coast of Üsküdar in Istanbul, Turkey
- kız kulesi
- Maiden's Tower
There's no doubt that the Maiden's Tower is a symbol of Istanbul, Turkey.
-Hiç şüphe yok ki Kız Kulesi İstanbul'un simgelerinden birisidir.
- kız kulesi
- (Tarih) virgin tower
- Babil kulesi
- the tower of Babel
- Kule
- (Askeri) hull
- apron makara kulesi
- apron real tower
- asit kulesi
- acid tower
- atlama kulesi
- diving tower
- bekçi kulesi
- watchtower; fire tower
- delme kulesi
- boring tower
- demiryolu işaret kulesi
- signal tower
- demiryolu işaret kulesi
- signal box
- denge kulesi
- counterweight tower
- emme kulesi
- absorption tower
- fener kulesi
- lighthouse
- gözcü kulesi
- watchtower
- gözetleme kulesi
- watchtower
- gözetleme kulesi
- (Hukuk) observation tower
- gözetleme kulesi
- barbican
- işaret kulesi
- signal box
- işaret kulesi
- beacon
- işaret kulesi
- signal tower
- işaret kulesi
- pylon
- kontrol kulesi
- control tower
The pilot is trying to restore communication with the control tower.
-Pilot, kontrol kulesi ile olan iletişimi onarmaya çalışıyor.
- kontrol kulesi
- (airport) control tower
- kostik ekstraksiyon kulesi
- (Matbaacılık, Basımcılık) caustic extraction tower
- kule
- gun turret
- kule
- tower; turret
- kule
- gazebo
- kule
- tower, turret
- kule
- dungeon
- londra kulesi muhafızı
- beefeater
- makineli tüfek kulesi
- pillbox
- manevra kulesi
- signal box
- manevra kulesi
- (tren) signal tower
- plaka tipi soğutma kulesi
- plate cooling tower packing
- püskürtme kulesi
- spray tower
- rasat kulesi
- blister
- sahil koruma kulesi
- martello tower
- seyir kulesi
- observation tower
- sondaj kulesi
- oil-rig
- soğurma kulesi
- absorption tower
- su kulesi
- water tower
That water tower holds a three-day supply.
-Bu su kulesi üç günlük tedariki tutar.
If you look over there, you can see a defunct water tower.
-Oraya bakarsanız, bir feshedilmiş su kulesi görebilirsiniz.
- söndürme kulesi
- quenching tower
- tespit kulesi
- anchor tower
- yangın kulesi
- fire tower
- yüksek klise kulesi
- aerial spires
- çan kulesi
- belfry, bell tower; campanile
- çan kulesi
- bell dome, belfry
- çan kulesi
- campanile
- çan kulesi
- steeple
- çan kulesi
- belfry
How can you have a belfry without bats?
-Yarasasız çan kulesi olamaz.
- çan kulesi sahanlığı
- belfry
- çan kulesi tepesi
- spire
- şato baş kulesi
- donjon
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of kulesi in Turkish Turkish dictionary
- kız kulesi
- İstanbul'un sembolü olan Kız Kulesi, hakkında çeşitli rivayetler anlatılan, efsanelere konu olan, İstanbul Boğazı'nin Marmara Denizi'ne yakın kısmında, Salacak açıklarında yer alan küçük adacık üzerinde inşa edilmiş yapıdır. Üsküdar'ın sembolü haline gelen kule, Üsküdarda Bizans devrinden kalan tek eserdir. M.o. 2475 yıllarına kadar uzanan tarihi bir geçmişe sahip olan kule, Karadeniz’in Marmara ile kucaklaştığı yerde minicik bir ada üzerinde kurulmuştur. Bazı Avrupalı tarihçiler buraya Leander Kulesi derler. Kule hakkında pek çok rivayetler bulunmaktadır. Evliya Çelebi kuleyi şöyle tarif eder: "Deniz içinde karadan bir ok atımı uzak, dört köşe, sanatkarane yapılmış bir yüksek kuledir. Yüksekliği tam seksen arşundur. Sathı mesehası ikiyüz adımdır. İki tarafına bakan yerde kapısı vardır."
- BÂBİL KULESİ
- (Osmanlı Dönemi) Tevrat'ın rivayetine göre Hz. Nuh'un (A.S.) oğulları tarafından gökyüzüne ulaşmak için yaptırılmış büyük bir kuledir. Rabbimiz bu kulede çalışmakta olanların dillerini değiştirmiş ve birbirlerini anlamaz hale getirmiştir. Bundan dolayı tamamlanamamış ve 72 dil burada meydana gelmiştir. (Buna "tebelbül-i akvam" denir.) Müslümanlıkta, bu kuleyi Nemrud'un gökyüzüne yükselerek Allah'ın işlerine karışmak maksadıyla yaptırmış olduğu rivayet edilir. Milâttan önce yaşamış olan eski Yunan tarihçisi Herodot, Bâbil'd
- KULE
- (Osmanlı Dönemi) (C: Kulul-Kılâl) Çocukların oynadıkları bir oyun
- Kule
- (Osmanlı Dönemi) ABA
- Kule
- (Osmanlı Dönemi) KULLE
- kontrol kulesi
- Hava trafik kontrolü işlerinin yönetilmesi için yapılmış, çevrenin iyice göründüğü oldukça yüksek kule
- kule
- çoğunlukla kare veya silindir biçiminde yüksek yapı
- kule
- Çoğunlukla kare veya silindir biçimindeki yüksek yapı: "Şu muazzam kule bir mühendisin hayaliydi."- O. S. Orhon
- kule
- Çoğunlukla kare veya silindir biçimindeki yüksek yapı
- kule
- Cihannüma
- paraşüt kulesi
- Paraşütle atlama eğitiminin yapıldığı kule
- saat kulesi
- bakınız: kule
- yangın kulesi
- Yangını görüp haber vermek için beklenilen kule
- çan kulesi
- İçinde çan bulunan uzun, yüksek yapı, kule
Related Terms
English - Turkish
Definition of kulesi in English Turkish dictionary
- pizza kulesi
- Pizza tower
Related Terms
kulesi
Hyphenation
ku·le·siResimler
History
Favorites