Turkish - English
Definition of kulaktan kulağa in Turkish English dictionary
- on the grapevine
- (news traveling) on the grapevine
- (deyim) bush telegraph
- auricular
- kulaktan kulağa fısıldamak
- exchange whispers
- kulaktan kulağa yayılarak gelen gelenek
- auricular tradition
- kulaktan kulağa yayılmış
- auricular
- En iyi reklam kulaktan kulağa olandır
- (Atasözü) The best advertising is mouth to mouth
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of kulaktan kulağa in Turkish Turkish dictionary
- Bir kimseden bir başkasına, gizlice söyleyerek
kulaktan kulağa
Hyphenation
ku·lak·tan ku·la·ğaResimler
History
Favorites