krepiert

listen to the pronunciation of krepiert
German - Turkish
geberik
English - Turkish

Definition of krepiert in English Turkish dictionary

dies
kalıp
died
ölmüş

Kahraman erkek ve beyaz, yalnız geliyor, ailesi yok, ailesinden hiç söz etmiyor ve annesi ölmüş. - The hero is male and white, he comes alone, he doesn't have a family, he never speaks of his family, and his mother died.

Onu amcası yetiştirdi, çünkü onun ebeveynleri o gençken ölmüştü. - Because his parents had died when he was young, his uncle brought him up.

dies
bu
died
ölü

Yaşlı adam açlıktan ölüyordu. - The old man died from hunger.

Babasının ölümünden sonra aile şirketinin sorumluğunu üstüne aldı. - He took charge of the family business after his father died.

dies
bu hususta
died
ölüm

Onun ölüm haberi beni şok etti. - The news that he died was a shock to me.

Tom doğal bir ölümle öldü. - Tom died a natural death.

dies
kalıplar
dies
(Latin) gün

Sami masumiyetini öldüğü güne kadar sürdürecek. - Sami will maintain his innocence until the day he dies.

died
ol
dies
sütun tabanı taşı
dies
buna dair
perished
mahvol/mahvet/öl
perished
(sıfat) mahvolmuş
perished
soğuk/üşümüş
perished
{s} mahvolmuş
German - English
perishes
perished
died
dies
croaked
snuffed it