Turkish - English
Definition of korse in Turkish English dictionary
- bodice
- corset
Women wore corsets during the Victorian era.
-Kadınlar, Viktorya döneminde korse giyiyordu.
Women wore corsets during the Victorian era.
-Kadınlar, Viktorya döneminde korseler giyiyordu.
- (Tekstil) foundation garment
- Corset, girdle
- girdle
- supporter
- foundation
- corset; girdle
- stays
- control wear
- corsets
Women wore corsets during the Victorian era.
-Kadınlar, Viktorya döneminde korseler giyiyordu.
- cestus
- corselet
- korse balinası
- busk
- korse balinası
- corset stay
- korse bağı
- corset lacing
- korse içine giyilen dantel yelek
- (17.yy.) tucker
- korse sütyen bileşimi çamaşır
- corselet
- esnek korse
- roll on
- korseler
- corsetry
- külotlu korse
- pantygirdle
- çelik korse şeridi
- steel
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of korse in Turkish Turkish dictionary
- Kesici aletleri bilemeye yarayan silindir taş
- Herhangi bir darbeden zarar görmemesi için boyna takılan, bel fıtığı gibi durumlarda bedeni düzgün tutmaya yarayan nesne, sargaç
- Lastik
- ince görünmek için kullanılan esnek iç giysisi
- Güzellik veya sağlık amacıyla kullanılan esnek iç giysisi