korkun

listen to the pronunciation of korkun
Turkish - English
minacious
Of a threatening or menacing character
{a} threatening, harsh
threatening or foreshadowing evil or tragic developments; "a baleful look"; "forbidding thunderclouds"; "his tone became menacing"; "ominous rumblings of discontent"; "sinister storm clouds"; "a sinister smile"; "his threatening behavior"; "ugly black clouds"; "the situation became ugly"
Threatening; menacing
{s} menacing; threatening; minatory
kork
be afraid

Don't be afraid to make mistakes when speaking English. - İngilizce konuşurken hata yapmaktan korkmayın.

Don't be afraid of making mistakes. - Hatalar yapmaktan korkmayın.

kork
{f} fear

They fear that he may be dead. - Onun ölü olabileceğinden korkuyorlar.

Man fears disasters such as floods and fires. - İnsan su baskınları ve yangınlar gibi felaketlerden korkar.

kork
be afraid of
kork
{f} dread

He may dread to learn the results. - O, sonuçları öğrenmeye korkabilir.

My little brother says that he had a dreadful dream last night. - Küçük erkek kardeşim dün gece korkunç bir rüya gördüğünü söylüyor.

German - Turkish
Danish - Turkish

Definition of korkun in Danish Turkish dictionary

kork
cörk
korkun
Favorites