klon

listen to the pronunciation of klon
Turkish - English
clone

Living in a colony on Titan, Tomas' grandson was a clone of his son, who was a clone of himself, Tomas. They were three generations of clones. - Titan'da bir kolonide yaşamak: Tomas'ın torunu, Tomas'ın kendi klonu olan oğlunun klonuydu. Onlar üç kuşak klondu.

The army decided to clone hundreds of copies of the handsome, athletic man. - Ordu yakışıklı, atletik adamın yüzlerce kopyasını klonlamaya karar verdi.

hemi-klon
(Denizbilim) hemiclonal
Turkish - Turkish
Aynı canlıdan eşeysiz olarak üreyen canlı
Genetik olarak birbirinin aynı olan canlılar
Tek bir hücre veya organizmadan eşeysiz üreme yoluyla türetilmiş,genetik yapıları birbirinin tıpatıp aynı hücre veya organizmalar topluluğu