Is there any chance that you have eaten any of the contaminated food?
- Kirlenmiş gıda yediğine dair bir ihtimal var mı?
The water Tom drank was contaminated.
- Tom içtiği su kirlenmiş.
Soap helps remove the dirt.
- Sabun kiri çıkarmaya yardım eder.
Dirty house, dirty floor.
- Kirli ev, kirli zemin.
Tom is covered in dirt and grime.
- Tom kir ve pislikle kaplı.
Soap can clean grime.
- Sabun kiri temizleyebilir.
The air in this room is foul.
- Bu odanın havası kirli.
The dirty clothes left a foul odor in the air of the locker room.
- Kirli giysiler soyunma odasının havasında iğrenç bir koku bıraktı.
Don't let it get soiled.
- Bunun kirlenmesine izin vermeyin.
The river is filthy and it stinks.
- Nehir kirli ve kokuyor.
You always leave your bikes filthy.
- Bisikletlerini her zaman kirli bırakıyorsun.