Turkish - English
Definition of kiracı in Turkish English dictionary
- hirer
- lessee
- tenant
Most of this building's tenants are artists.
-Bu binadaki kiracıların çoğu sanatçıdır.
It will be easy to find a tenant for this house.
-Bu ev için bir kiracı bulmak kolay olur.
- renter
It'll be easy to find a renter for this house.
-Bu ev için bir kiracı bulmak kolay olacak.
- person who hires out horses or donkeys
- renter, lessee, tenant
- renter; lessee; tenant
- leaseholder
- occupant
- lodge
- (Ticaret) householder
- (Ticaret) homeowner
- (Latin) conductor
- lease holder
- lodger
- tenanted
- roomer
- kiracı almak
- take in
- kiracı iken kiraya veren kimse
- sublessor
- kiracı iken kiraya vermek
- sublet
- kiracı iken kiraya vermek
- sublease
- kiracı olarak kalmak
- lodge
- devren kiraya veren kiracı
- sublessor
- hayat boyu kiracı
- (Ticaret) tenant for life
- ikinci el kiracı
- sublessee
- ikinci kiracı
- (Ticaret) subtenant
- kiracılar
- tenantry
- yeni kiracı
- the incoming tenant
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of kiracı in Turkish Turkish dictionary
- Bir şeyi, bir yeri kira ile tutan kimse, müstecir
- (Hukuk) MÜSTEKRİ
- (Hukuk) MÜSTECİR
- (Hukuk) MÜKTERİ
kiracı
Hyphenation
ki·ra·cıPronunciation
Resimler
History
Favorites