Turkish - English
Definition of ketum in Turkish English dictionary
- reticent
- cagey
- guardedly
- tight-lipped
- discreet
- uncommunicative
- tight-lipped, reticent, discreet, secretive, close, cagey
- (person) who won't divulge a secret, tightlipped
- incommunicative
- secretive
Why are you being so secretive?
-Niçin öyle ketumlaşıyorsun?
Why is Tom always so secretive?
-Tom neden her zaman çok ketum?
- close
- ketum olmak
- (deyim) keep one's own counsel
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of ketum in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) Her şeyi gizleyen
- (Hukuk) Sır vermeyen, sır saklayan, ağzı sıkı
- (Osmanlı Dönemi) Sır saklayan. Herkese her şeyi konuşmayıp sırrını belli etmiyen
- Sır saklayan, ağzı sıkı, ağzı pek: "Ne kadar da ketumdur, katlandığı acıları sergilemeyi hiç sevmez."- A. İlhan
- Sır saklayan, ağzı sıkı, ağzı pek
- Ağzı sıkı
- ketum olmak
- Sır saklamak, ağzı sıkı olmak