kesafet

listen to the pronunciation of kesafet
Turkish - English
density, thickness
density
(Kanun,Ticaret) intensity
denseness
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) Bulanıklık. Kir. Açık veya berrak olmamak
(Hukuk) Yoğunluk, sıklık; bulanıklık, berrak olmama
(Osmanlı Dönemi) Kalınlık, yoğunluk, kesiflik, koyuluk. Şeffaf olmamak
Yoğunluk: "Dağ, bütün kesafeti ve bütün heybetiyle benim üstüme yürüyor gibiydi."- Y. K. Karaosmanoğlu
Saydam olmama durumu, bulanıklık
Çokluk, sıklık
Yoğunluk
(Osmanlı Dönemi) bulanıklık, kir, açık ve berrak olmamak, kalınlık, koyuluk, kesiflik; yoğunluk, şeffaf olmamak
kesafet
Favorites