English - Turkish
Definition of kero in English Turkish dictionary
- kerosene
- (Havacılık) uçak yakıtı
- kerosene
- (Otomotiv) kerozen
- kerosene
- (Tıp) gözyağı
- kerosene
- kerosen
Bu soba kerosen kullanır.
-This stove uses kerosene.
- kerosene
- gaz
Tom sobasına gazyağı almak için dışarıya çıktı.
-Tom went out to buy kerosene for his stove.
Küçük Mary'yi gazyağı ısıtıcısına dokunmaması için uyardım.
-I warned little Mary to leave the kerosene heater alone.
- kerosene
- gazyağı
Tom sobasına gazyağı almak için dışarıya çıktı.
-Tom went out to buy kerosene for his stove.
Küçük Mary'yi gazyağı ısıtıcısına dokunmaması için uyardım.
-I warned little Mary to leave the kerosene heater alone.
- kerosene
- gözyaği
- kerosene
- {i} parafin
- kerosene
- petrol
- kerosene
- gaz/parafin
- kerosene
- (İnşaat) gaz yağı
- kerosene
- kerosene lamp gaz lambası
Related Terms
English - English
Definition of kero in English English dictionary
- A type of wooden drinking vessel produced by the Incas
- kerosene
- (Quechua) A drinking vessel, made of metal or wood, traditionally used in Andean feasts Also qeru
- = high hill, almost a mountain
- Kuwaiti Emergency Recovery Office
kero
Hyphenation
ker·oPronunciation
Resimler
Favorites