kemin

listen to the pronunciation of kemin
Turkish - English
of bone
kem
{s} bad

If Tom had been wearing his seat belt, he wouldn't have been injured so badly. - Tom emniyet kemerini takıyor olsaydı o kadar kötü yaralanmazdı.

kem
haunted
kem
(Tıp) chem

Many cancer patients lose their hair because of the chemotherapy. - Birçok kanser hastası kemoterapiden dolayı saçlarını kaybeder.

That last round of chemo really sapped his energy. - Bu son kemoterapi turu gerçekten onun enerjisini çökertti.

kem
malicious
kem
sinister
kem
evil
kem
bad, evil, malicious
kem
bad, deficient in weight (coin)
Turkish - Turkish

Definition of kemin in Turkish Turkish dictionary

KEMİN
(Osmanlı Dönemi) Belirsiz. Gizli yer
KEMİN
(Osmanlı Dönemi) (C.: Kemâin) Pusuya saklanmış adam
KEMİN
(Osmanlı Dönemi) Pusu
KEMİN
(Hukuk) Küçücük ufacık; çok küçük
KEM
(Osmanlı Dönemi) Gr: Ne kadar? Kaç? (Mikdar için soru ifâdesinde kullanılır.) (Farsçada: Çend
KEM
(Hukuk) Kötü, fena
kem
Eksik, tamamlanmamış
kem
Kötü, çirkin, tuhaf
kem
Tahıl saplarını ve desteleri bağlamakta kullanılan bükülerek ip biçimine getirilmiş ip