Turkish - English
Definition of kebap in Turkish English dictionary
- roasted meat
- roasted; broiled
- shish kebab; meat broiled or roasted in small pieces; any food roasted in small pieces
- kabob
- kebab
In many restaurants in Turkey, kebab is the main entree.
-Türkiye'deki çoğu restoranda kebap ana yemektir.
Not only did I eat pulao, but I also ate kebabs.
-Sadece pualo yemedim aynı zamanda kebap da yedim.
- kebap olmak
- to be roasted; to be broiled
- kebap yapmak
- to roast; to broil
- kebap şişi
- 1. kebab skewer. 2. slang dagger
- kestane kebap
- (Gıda) grilled chessnuts
- ciğeri kebap olmak
- to suffer greatly
- döner kebap
- compacted sliced meat, especially lamb, on a vertical spit
- döner kebap tightly packed meat roasted
- on a large vertical spit
- kuzu kebap
- (Gıda) lamb roast
Related Terms
English - English
Definition of kebap in English English dictionary
- alternative spelling of kebab
Turkish - Turkish
Definition of kebap in Turkish Turkish dictionary
- Doğrudan doğruya ateşte veya kap içinde susuz olarak pişirilmiş et
- Kızartma, çevirme veya kavurma yoluyla hazırlanan her türlü yiyecek
- Kavrulmuş, kızarmış
- Yanmış, yanık
- (Osmanlı Dönemi) ŞİVA'
- (Osmanlı Dönemi) SILA'
- döner kebap
- Döner
- yoğurtlu kebap
- Dilimlenmiş, küçük pide, yoğurtlu ve şiş köfteden oluşan yemek
- şiş kebap
- Şişte pişmiş kebap
Related Terms
English - Turkish
Definition of kebap in English Turkish dictionary
- roasted beef kebap
- (Gıda) fırında sığır kebabı