kayganlık

listen to the pronunciation of kayganlık
Turkish - English
greasiness
slipperiness, slickness
smoothness
slipperiness
sliminess
lubricity
(Meteoroloji) viscosity
slimeness
slimy
kaygan
slippery

Watch your step. The floor is slippery. - Adımına dikkat et. Zemin kaygan.

Because of yesterday's heavy snow, the ground is very slippery. As soon as I stepped outside, I slipped and fell on my bottom. - Dünkü şiddetli kar yağışından dolayı, yer çok kaygandı. Dışarıya adım atar atmaz kaydım ve kıçımın üstüne düştüm.

kaygan
sleek
kaygan
creamy
kaygan
(Kimya) unctuous
kaygan
slithery
kaygan
running
Kaygan
sliding

Test point on the sliding surface.

kaygan
greasy
kaygan
slippery, slick
kaygan
slippy
kaygan
lubricious
kaygan
lubricous
kaygan
oily
kaygan
slick

Don't swallow that slick propaganda. - Bu kaygan propagandayı yutma.

Tom underestimated the slickness and drove into the ditch. - Tom kayganlığı küçümsedi ve hendeğe sürdü.

kaygan
slippery, slick, greasy
kaygan
pinguid
Turkish - Turkish
Kaygan olma durumu
Kaygan
zıypak
Kaygan
(Osmanlı Dönemi) ŞE'V
Kaygan
kaygın
kaygan
Islak veya düz olduğundan kendisi kayan veya üzerinde kayılan, kaygın
kayganlık
Favorites