He felt lost and uncomfortable.
- O, kaybolmuş ve rahatsız hissetti.
Tom seemed to be lost.
- Tom kaybolmuş görünüyordu.
I found my bicycle gone.
- Bisikletimi kaybolmuş buldum.
Without oxygen, all animals would have disappeared long ago.
- Oksijensiz bütün hayvanlar uzun zaman önce gözden kaybolurdu.
Tom disappeared without a trace.
- Tom bir iz bırakmadan ortadan kayboldu.
I have a good sense of direction, so I don't get lost.
- Ben iyi bir yön duyusuna sahibim, bu yüzden kaybolmam.
You can't get lost in big cities; there are maps everywhere!
- Büyük kentlerde kaybolmazsın, her yerde haritalar var!
You can't get lost in big cities; there are maps everywhere!
- Büyük kentlerde kaybolmazsın, her yerde haritalar var!
I have a good sense of direction, so I don't get lost.
- Ben iyi bir yön duyusuna sahibim, bu yüzden kaybolmam.