kayb olmak

listen to the pronunciation of kayb olmak
Turkish - English

Definition of kayb olmak in Turkish English dictionary

kaybolmak
get lost

We don't want to get lost. - Kaybolmak istemiyoruz.

You don't want to get lost, so take your mother's hand. - Kaybolmak istemiyorsun, bu yüzden annenin elini tut.

kaybolmak
{f} disappear

Tom wants to disappear. - Tom gözden kaybolmak istiyor.

You have to disappear. - Ortadan kaybolmak zorundasın.

kaybolmak
lose

I don't want to lose. - Kaybolmak istemiyorum.

kaybolmak
{f} wander
kaybolmak
go astray
kaybolmak
to get lost, to lose ones' bearings; to disappear
kaybolmak
(deyim) lose oneself
kaybolmak
lose ones' bearings
kaybolmak
become lost
kaybolmak
evanish
kaybolmak
melt
kaybolmak
go
kaybolmak
sag
kaybolmak
go west
kaybolmak
clear away
kaybolmak
smear
kaybolmak
die away
kaybolmak
be lost
kaybolmak
to be/get lost; to disappear from sight
kaybolmak
lose out
kaybolmak
wither
kaybolmak
die down
kaybolmak
lose one's bearings
kaybolmak
lyse
kaybolmak
evaneece
Turkish - Turkish

Definition of kayb olmak in Turkish Turkish dictionary

Kaybolmak
yitmek
Kaybolmak
(Osmanlı Dönemi) İFTİKAD
Kaybolmak
(Osmanlı Dönemi) VAKB
Kaybolmak
(Osmanlı Dönemi) AFK
kaybolmak
Yitmek: "Bu okuyuşta mısranın asıl mahiyeti olan deruni ahenk kaybolmuştur."- Y. K. Beyatlı
kaybolmak
Görünür olmaktan çıkmak, görünmez olmak
kaybolmak
Görünür olmaktan çıkmak, görünmez olmak: "Kocası bu karanlıkta kaybolmuştu."- Ö. Seyfettin