karun

listen to the pronunciation of karun
Turkish - English
a rich man mentioned in the Koran
very rich person, (a) Croesus
Croesus, Rockefeller
Croesus

He's rich as Croesus. - O Karun kadar zengin.

rockefeller
Karun gibi
(as) rich as Croesus
English - English

Definition of karun in English English dictionary

Karun River
River, southwestern Iran. A tributary of the Shatt al-Arab, it rises in the Bakhtr Mountains and flows through mountains for 515 mi (829 km). The affr Channel, dug in 986, changed its course, causing frontier disputes between Iran and the Ottoman Empire; Iran gained the right to the waterway by treaty in 1847
Turkish - Turkish
(Tarih) Karun (A, uzun okunur): Peygamber Musâ (A.S.) devrinde yaşamış, mali ile mağrur olarak haddini aşmış ve Cenab-ı Hakkın zekât emrini dinlemediğinden Musa'nin (A.S.) duâsından sonra mali ile birlikte yere batmış olan, Lidyanın son kralı. Cenab-ı Hakkın lütuf ve ihsanını kendine mâlederek nankörlük ve enaniyetinden dolayı bu fena sıfatı ile meşhur olmuştur
(Osmanlı Dönemi) İki şeyi bir araya getiren
(Osmanlı Dönemi) Arka ayaklarının tırnağı ön ayağının tırnağı yerine vâki olan hayvan. *İleride olan memeleri geride olan memelerine pek yakın olan dişi deve
(Osmanlı Dönemi) Tez terleyen hayvan
Din kitapları ve efsanelerde geçen, çok zengin olduğu söylenen kişi
(Osmanlı Dönemi) Hz. Musâ zamanında yaşamış, nankörlüğü sebebiyle Allah tarafından malıyla mülküyle yerin dibine geçirilmiş bir kimse
Kur'an'da kendisinden çok zengin olarak söz edilen ve bütün mal varlığı bir anda yok olan kişi
çok zengin
Çok zengin kimse
karun
Favorites