karantinaya

listen to the pronunciation of karantinaya
Turkish - English
quarantined

The entire prison's been quarantined. - Hapishanenin tamamı karantinaya alındı.

The town was infected by the virus and is now quarantined. - Kasabaya virüs bulaştı ve şimdi karantinaya alındı.

Simple past tense and past participle of quarantine
In quarantine; isolated
{s} held in isolation, held in confinement
under forced isolation especially for health reasons; "a quarantined animal"; "isolated patients"
past of quarantine
karantina
quarantine

The entire prison's been quarantined. - Hapishanenin tamamı karantinaya alındı.

I'm under quarantine. - Ben karantina altındayım.

karantinaya almak
quarantine
karantinaya almak
to quarantine
karantinaya almak
put in quarantine
karantinaya almak
to quarantine, to put in quarantine
karantina
isolation
karantina
absolute quarantine
Turkish - Turkish

Definition of karantinaya in Turkish Turkish dictionary

KARANTİNA
(Osmanlı Dönemi) Bir bulaşıcı hastalığın yayılmasını önlemek üzere hasta olup olmadığı bilinmeyen insan ve hayvanlarla temasın menedilmesi
KARANTİNA
(Osmanlı Dönemi) Hastahanede yatması gereken hastaların kayıt ve kabul işlerinin yapıldığı yer
KARANTİNA
(Osmanlı Dönemi) İtl. Bulaşıcı bir hastalığın yaygın olduğu bir ülkeden gelen kişileri, gemileri veya malları geçici olarak tecrit etme şeklinde alınan tedbir
karantina
Bulaşıcı bir hastalığın yaygın olduğu bir yerden gelen kişileri, gemileri ve malları geçici olarak ayırma biçiminde alınan önlem
karantina
Hastanelerde, yatacak hastaların kayıt ve kabul edildikleri yer
karantina
izmir'in Urla ilçesinde küçük bir ada
karantinaya
Favorites