karaçalı

listen to the pronunciation of karaçalı
Turkish - English
gorse
person who breaks up a friendship by carrying tales
furze
Christ's-thorn
sloe
blackthorn, gorse, furze, whin; mischief-maker (between people)
(Tabiat Doğa) (bitki, Fam: cehrigiller,hünnapgiller,ünnabiye) [syn.: karaçalı, kaba diken] Jerusalem thorn, Christ’s thorn
blackthorn
(Botanik, Bitkibilim) prunus spinosa
black thorn
whin
karaçalı ile kaplı
furzy
Turkish - Turkish
Hünnapgillerden, kurak yerlerde yetişen, çiçekleri altın sarısı renginde, dikenli bir bitki, çalı dikeni (Paliurus spinosa)
Hünnapgillerden, kurak yerlerde yetişen, çiçekleri altın sarısı renginde, dikenli bir bitki
Rengi biraz daha kirli ve biraz siyahlığı olan barbunya balığı
İki kişinin arasına girerek ilişkileri bozan kimse
Hünnapgillerden, kurak yerlerde yetişen, çiçekleri altın sarısı renginde, dikenli bir bitki, çalı dikeni (Paliurus spinosa). İki kişinin arasına girerek ilişkileri bozan kimse
Kurak yerlerde yetişen, altın sarısı renginde çiçekleri olan dikenli bir bitki
çalı dikeni
karaçalı
Favorites