kampanya

listen to the pronunciation of kampanya
Turkish - English
campaign

Benjamin Harrison's campaign was well-organized. - Benjamin Harrison'un kampanyası iyi organize edilmişti.

Kim Kardashian started a campaign against Turkey, so I never like her. - Kim Kardashian Türkiye karşıtı bir kampanya başlattı, bundan dolayı onu asla beğenmiyorum.

(Ticaret) special offer
push
drive, campaign
crusade
kampanya adı
(Bilgisayar) campaign name
kampanya sonu
(Bilgisayar) ending date
kampanya açmak/ya girişmek
to start a campaign, begin a drive
kampanya düzenlemek
organize a campaign
kampanya fiyatı
campaign price
kampanya işçisi
campaign worker
kampanya optimizasyonu
(Ticaret) campaign optimization
kampanya yapmak
to campaign
kampanya yürütmek
conduct a campaign
kampanya yürütmek
run a campaign
kampanya yapmak
{f} campaign
politik kampanya
(Politika, Siyaset) political campaign
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) Sıkı bir iş ve çalışma devresi
(Osmanlı Dönemi) Maksatlı uğraşma. Bir maksad için faaliyete geçme
Politika, ekonomi, kültür gibi alanlarda belirli bir süredeki etkinlik dönemi: "Yetki kanununa karşı gençlerin giriştiği kampanya sade Berlin'e inhisar etmiyor."- H. Taner
Belirli bir süredeki etkinlik dönemi
kampanya
Favorites