kamp yapmak

listen to the pronunciation of kamp yapmak
Turkish - English
{f} camp

Camping is impossible where there is no water. - Su olmayan bir yerde kamp yapmak imkansızdır.

Both Tom and Mary like camping. - Hem Tom hem de Mary kamp yapmaktan hoşlanıyor.

to camp
set up a camp
pitch a camp
kamp yapma
{i} camping

You probably wouldn't like going camping with me. You're wrong. In fact, I think I'd like that very much. - Büyük olasılıkla benimle birlikte kamp yapmaya gitmek istemezsin. Yanılıyorsun. Aslında, onu çok fazla sevdiğimi düşünüyorum.

My father suggested that we should go camping. - Babam kamp yapmaya gitmemizi önerdi.

kamp yap
{f} camp

We camped there over the holiday. - Tatil boyunca orada kamp yaptık.

Tom decided that it wouldn't be much fun to go camping alone. - Tom tek başına kamp yapmaya gitmenin eğlenceli olmayacağına karar verdi.

kamp yapma
obtaining
kamp yap
{f} camping

Tom likes camping on the beach. - Tom sahilde kamp yapmayı sever.

Tom decided that it wouldn't be much fun to go camping alone. - Tom tek başına kamp yapmaya gitmenin eğlenceli olmayacağına karar verdi.

kamp yapmak
Favorites