Turkish - English
Definition of kına in Turkish English dictionary
- henna
- henna, Egyptian privet, Jamaica mignonette
- (Turizm) henna night
- alcanna
- hena
- alkanet
- condemn
The doctors were wrong to condemn the couple.
-Doktorlar çifti kınamakta hatalıydılar.
The government's actions were condemned worldwide.
-Hükümetin etkinlikleri dünya çapında kınandı.
- censure
Many topics were discussed during the interview, but some of them were censured.
-Görüşme boyunca birçok konu görüşüldü ama bazıları kınandı.
- kına yakmak
- gloat
- kına gecesi
- brital shower
- kına ağacı
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: kınagiller) henna
- kına gibi very fine
- (powder)
- kına yakmak
- to apply henna
- kına yakmak/koymak/sürmek/vurmak
- to henna
- kına yakılmış
- hennaed
- kına çiçeği
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: kınaçiçeğigiller,balsamiye) [syn.: kına çiçeği, balsamin, dokunmabana] touch-me-not, jewelweed
- kıçına kına yakmak
- henna to ass
- kıçına kına yaksın. vulg. So let the son of a bitch gloat
- (over our misfortune)
- Kına gecesi
- henna night
- kına gecesi
- hen night
- götüne kına yak! Kick him now that he's down!
- (said sarcastically)
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of kına in Turkish Turkish dictionary
- Saç ve elleri boyamakta kullanılan toz
- Kına ağacının kurutulmuş yapraklarından elde edilen, saç ve elleri boyamakta kullanılan toz: "Genç güzel aşçı kadının kirpiklerinde sürme, parmaklarında kına yoktu."- A.Gündüz
- Kına ağacının kurutulmuş yapraklarından elde edilen, saç ve elleri boyamakta kullanılan toz
- Aynı adı taşıyan ağacın kurutulmuş yapraklarından elde edilen, saç ve elleri boy amakta kullanılan toz
- rakan
- (Osmanlı Dönemi) YÜRNA
- (Osmanlı Dönemi) ULLAME
- hınna
- hına
- (Osmanlı Dönemi) HİZAB
- (Osmanlı Dönemi) RAD'
- KINA
- (Osmanlı Dönemi) Râzı olmak, kabul etmek
- kına gecesi
- Düğünden önceki gece kız evinde gelinin parmaklarına kına yakılırken yapılan eğlence
- KINA'
- (Osmanlı Dönemi) İçinde hediye gönderilen tabak
- KINA'
- (Osmanlı Dönemi) Başörtüsü, eşarp. Örtü, yaşmak, peçe, nikâb
- kına ağacı
- İki çeneklilerden, tropikal bölgelerde yetişen, kurutulmuş yapraklarından kına elde edilen, beyaz çiçekli, küçük bir ağaç (Lawsonia inermis)
- kına çiçeği
- Kına çiçeğigillerden, çiçekleri tüylü renkte olan, bir veya çok yıllık otsu bitki (Balsamina hortensis)
- kına çiçeğigiller
- İki çeneklilerden, örneği bahçelerde yetişen kına çiçeği olan bir familya
- yüksük kına
- Yalnız bir tek parmağın baş kısmına surülen kına
Related Terms
kına
Hyphenation
kı·naPronunciation
Etymology
[ 'kE-n& ] (noun.) 1975. New Guinea Pidgin, literally, a kind of shell.Common Collocations
kına gecesiResimler
History
Favorites