kürtaj

listen to the pronunciation of kürtaj
Turkish - English
{i} abortion

Dan wanted Linda to have an abortion. - Dan, Linda'nın kürtaj olmasını istedi.

I've noticed that everyone who is for abortion has already been born. - Kürtajdan yana olan herkesin zaten doğmuş olduğunu farkettim.

curettage
curetting, curettage; abortion
curetting, curettage
kürtaj yapmak
to have an abortion
kürtaj yapmak
abortion
kürtaj olmak
to have an abortion
kürtaj yapan kimse
abortionist
cinsiyet tercihiyle kürtaj
sex selective abortion
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) Dölyatağı (rahim) veya kemik apsesi boşlukları içinde bulunan yabancı cisim veya hasta organları özel bir âletle çıkarıp almak işlemi. Rahmin temizlenmesi ameliyesi
istenmeyen gebeliklerin sonlandırılması için dölyatağı iç zarının kazınması işlemi
Döl yatağının içini kazıyıp dölütü alma işi
Vücutta boşluklar içinde bulunan yabancı cisimleri, hasta veya zararlı sayılan dokuları kazıyarak alma, kazıma
kürtaj
Favorites