Turkish - English
Definition of külli̇yat in Turkish English dictionary
- külliyat
- complete works, the entire corpus (of sb)
- külliyat
- complete works, collected works (of an author)
- külliyat
- corpus
I added a corpus of two thousand sentences in Toki Pona to Tatoeba.
-Tatoeba'ya Toki Pona olarak iki bin cümlelik bir külliyat ekledim.
I would like a list of the Italian words that don't appear in the corpus yet.
-Henüz külliyatta görünmeyen İtalyanca kelimelerin bir listesini istiyorum.
- külliyat
- complete works
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of külli̇yat in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) (Külliyet. C.) Bütün. Hepsi. Hepsi birden
- (Osmanlı Dönemi) Bir müellifin bütün eserleri
- külliyat
- Bir yazarın bütün eserlerini içeren dizi: "Başlıca şair ve nasirleri tamamıyla öğrenmek için külliyat okumak merakına düştüm."- Y. K. Beyatlı
- külliyat
- (Osmanlı Dönemi) bir yazarın eserlerinin bütünü
- külliyat
- Bir yazarın bütün eserlerini içeren dizi
- Külliyat
- izer