köprücük

listen to the pronunciation of köprücük
Turkish - English
small bridge
(Anatomi) collarbone, clavicle
(kemiği) collarbone, clavicle
(Anatomi) collar bone
köprücük kemiği
anat . collarbone, clavicle
köprücük kemiği
collarbone

He dislocated his collarbone while playing. - O, oyun oynarken köprücük kemiğini çıkardı.

Tom broke his collarbone when he was thirteen. - Tom on üç yaşındayken köprücük kemiğini kırdı.

köprücük kemiği
clavicle
Köprücük kemiği
collar bone
Turkish - Turkish
Küçük köprü
Köprücük kemiği
köprücük kemiği
Omuz başıyla göğüs kemiğinin üst ucu arasında bulunan ve derinin altında belli olan uzunca kemik
Köprücük kemiği
clavicula
köprücük
Favorites