just touching

listen to the pronunciation of just touching
English - Turkish

Definition of just touching in English Turkish dictionary

kissing
öpüşme

Tom kapıyı kapattı ve o ve Mary öpüşmeye başladı. - Tom closed the door and he and Mary started kissing.

Tom ve Mary öpüşmeye başladı. - Tom and Mary started kissing.

kissing
{f} öp

Mary'yi öptükten sonra, Tom işe gitti. - After kissing Mary, Tom left for work.

Ben sınıfa girdiğimde Tom Mary'i öpüyordu. - Tom was kissing Mary when I walked into the classroom.

kissing
öperek
kissing
{s} yakın olmayan
kissing
(sıfat) yakın olmayan
kissing
{i} öpme

Tom Mary'yi yalnız bulur bulmaz, onu öpmeye başladı. - As soon as Tom got Mary alone, he started kissing her.

Eve varır varmaz onu öpmeye başladı. - She started kissing him as soon as he got home.

kissing
(isim) öpme
English - English
kissing
just touching

    Hyphenation

    just touch·ing

    Turkish pronunciation

    cîst tʌçîng

    Pronunciation

    /ʤəst ˈtəʧəɴɢ/ /ʤɪst ˈtʌʧɪŋ/
Favorites