Turkish - English
Definition of itibaren in Turkish English dictionary
- from
He will be back a week from today, that is, on December 10.
-O, bugünden itibaren bir hafta sonra geri dönecek, yani, 10 Aralıkta.
Let's start jogging together from tomorrow morning.
-Yarın sabahtan itibaren birlikte koşuya başlayalım.
- beginning from, from (a specified time) on: yarından itibaren from tomorrow on
- dating from
- (Politika, Siyaset) as of
That station will be retired as of tomorrow.
-O tren istasyonu yarından itibaren kapalı olacak.
As of tomorrow, this e-mail address will be invalid.
-Yarından itibaren, bu e-posta adresi geçersiz olacaktır.
- onwards
- upward
- upwards
- from, beginning from, dating from, as from, as of
- as from
- hence
- itibaren geçerli say
- backdate to
- itibaren üç aylık bir süre içinde
- (Hukuk) within three months of the date of
- şu andan itibaren
- from now on
- ancak bu tarihten itibaren işlemeye başlar
- (Hukuk) (sadece) to run only from this date
- baştan itibaren
- from the first
- bu andan itibaren
- henceforth, henceforward
- bu günden itibaren
- from now on
- bu hükümleri .. den itibaren uygularlar
- (Hukuk) they shall apply these provisions from
- den itibaren
- since
- o günden itibaren
- from that day forth
- o günden itibaren
- from that day forward
- saat kaçtan itibaren
- From what time
- yürürlüğe girmesinden itibaren
- (Hukuk) after the entry into force
- şu andan itibaren
- hence
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of itibaren in Turkish Turkish dictionary
- - ...den başlayarak, ...-den sonra, ...-den beri: "Babamın ölümünden itibaren size daima hak verdim."- A. İlhan
itibaren
Hyphenation
i·ti·ba·renPronunciation
Resimler
History
Favorites