Turkish - English
Definition of itaat etmek in Turkish English dictionary
- obey
It's our duty to always obey the law.
-Yasaya itaat etmek her zaman görevimizdir.
We have to obey orders.
-Emirlere itaat etmek zorundayız.
- mind
- submit
- to obey, to comply (with sth), to submit
- to obey
There was no option but to obey.
-İtaat etmekten başka bir seçenek yoktu.
I intend to obey those orders.
-Ben o emirlere itaat etmek niyetindeyim.
- follow
- comply with
- comply with something
- conform to
- (Mukavele) abide by
- itaat etme
- {i} subservience
- soru sormaksızın itaat etmek
- kowtow
- itaat et
- abide by
- itaat etme
- obedience
Their culture values obedience to those in positions of authority.
-Onların kültür değerleri, otorite konumundaki kişilere itaat etmektir.
- itaat etme
- {f} disobliging
- itaat etme
- disobey
His negotiators had disobeyed his orders.
-Onun arabulucuları onun emirlerine itaat etmedi.
As a matter of fact, God wants man to disobey. To disobey is to seek.
-Nitekim Tanrı insanın itaat etmesini istiyor. Itaatsizlik etmek aramaktır.
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of itaat etmek in Turkish Turkish dictionary
- Söz dinlemek, boyun eğmek, verilen buyruğa uymak
itaat etmek
Hyphenation
i·ta·at et·mekPronunciation
Resimler
History
Favorites