Turkish - English
Definition of iskandil in Turkish English dictionary
- sinker
- sounding; sounding lead, lead
- plumb
- lead
- investigating (a situation); sounding out (someone)
- sounding
- sounder
- sounding, measurement of the depth of water
- sounding lead
- fathometer
- iskandil aleti
- bathometer
- iskandil atma
- plumbing
- iskandil borusu
- sounding pipe
- iskandil edilen suyun derinliği
- soundings
- iskandil edilmemiş
- unplumbed
- iskandil etme
- sounding
- iskandil etmek
- sound
- iskandil etmek
- probe
- iskandil etmek
- plumb
- iskandil etmek
- 1. to sound, fathom. 2. to investigate (a situation). 3. slang to spy on. 4. slang to sound (someone) out
- iskandil etmek
- to fathom, to plumb
- iskandil etmek
- take a sounding
- iskandil hattı
- fathom line
- iskandil hattı
- sounding line
- iskandil ipi/savlası
- sounding line
- iskandil kurşunu
- plummet, sounding lead
- iskandil kurşunu
- sounding lead, plummet
- iskandil kurşunu
- plummet
- iskandil makinesi
- sounding machine
- elektrikli iskandil
- (Askeri) echo sounder
- derinlik iskandil cihazı
- echo-sounder
- derinlik iskandil cihazı
- (Askeri) echo-meter
- kelvin iskandil cihazı
- (Askeri) kelvin sounding machine
- sesli iskandil
- echo-sounder
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of iskandil in Turkish Turkish dictionary
- Bu iş için kullanılan araç. İşin içyüzünü öğrenme, bilgi toplama, sorup soruşturma: "İstanbul'daki ilk günlerinde yaptığı iskandiller, umduğunun tersine olarak burada geçimini kolay sağlayamayacağını göstermişti."- H. Taner
- İşin iç yüzünü öğrenme, bilgi toplama, sorup soruşturma
- Oltanın dibe gitmesi, ya da yüzmemesi için iğneden sonra takılan kurşun ağırlık
- Bu iş için kullanılan araç
- Deniz derinliğini ölçme işi
- Denizin derinliğini ölçme
- İSKANDİL
- (Osmanlı Dönemi) ing. Denizin derinliğini ölçmeğe yarayan ve gemilerde kullanılan bir âlet
- İSKANDİL
- (Osmanlı Dönemi) Bir şeyin hakikatını anlamağa çalışma. Yoklama, deneme, tecrübe etme
- iskandil etmek
- Gözetlemek, çevreyi kollamak
- iskandil etmek
- Bir işin iç yüzünü araştırmak, bilgi toplamak
- iskandil etmek
- Soruşturmak, araştırmak
- iskandil etmek
- Deniz derinliğini ölçmek