Tom sık sık kendisiyle çelişir.
 - Tom constantly contradicts himself.
Onlar sık sık kendileriyle çelişiyorlar.
 - They contradict themselves constantly.
İnsanlar kendilerini düşünemedikleri için onu sürekli başkalarını kopyalayan insanlar yaparlar.
 - People who are constantly copying others do it because they can't think for themselves.
Karısı ona sürekli dırdır ediyor.
 - His wife nags him constantly.
Ona sürekli olarak terbiyesini takınmasını söylüyorum.
 - I'm constantly telling her to behave herself.
Annesi sürekli olarak bundan şikâyet ediyor.
 - His mother is constantly complaining about it.
Daima kendi kendime lakırdı ederim.
 - I constantly talk to myself.