Gömülü hazineyi arıyorduk.
- We were looking for buried treasure.
Tom Boston'da gömülüdür.
- Tom is buried in Boston.
Sami çok tenha bir yere gömülmüştü.
- Sami was buried in a very secluded place.
Akrotiri, volkanik kül altına gömülmüş bir Bronz çağı yerleşimidir.
- Akrotiri is a Bronze age settlement that was buried under volcanic ash.
Nasıl gömülmek istediğini yazdı.
- He wrote how he wished to be buried.
Öldüğümde onun yanına gömülmek istiyorum.
- When I die, I want to be buried next to her.
Uzun lafın kısası savaş baltasını gömdük.
- To make a long story short, we buried the hatchet.
Onlar onu mezarına gömdüler.
- They buried him in his grave.